Inverter Microwave Nedir?
Inverter Microwave Nasıl Çalışır?
Günlük hayatta pek çok mutfağın olmazsa olmazı olan mikrodalgalar, yiyeceklerin oldukça kolay ve kısa sürede pişirilip ısıtılmasını sağlamaktadır. Inverter Microwave hakkında daha ayrıntılı bilgiye https://www.big.guide/ adresi üzerinden ulaşabileceğiniz gibi ürünün işlenen gıda kalitesini arttırmış olduğu da görülmektedir. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte farklı yeni modelleri çıkarılan İnverter Microwave, kullanışlı ve yüksek performanslı bir ürün olması nedeniyle de tüketicinin ilgisini çekmektedir.
Inverter Microwave Kullanımı
Günümüzde pek çok mikrodalgada yer almayan invertör, cihaza farklı bir özellik katmaktadır. Bunu anlayabilmek adına da öncelikle mikrodalganın çalışma prensibini anlamak gerekmektedir. Inverter Microwave çalışma prensibi, mikrodalga radyasyonunun kullanımına dayanmaktadır. Daha basit bir anlatımla elektromanyetik dalgalar fırının iç kısımlarından yansır ve işlenmiş ürünlerden geçer. Bunun yanı sıra bu dalgalar, gıda içerisinde bulunan su moleküllerine de termal enerji vermektedir. Bu sayede fırın içerisine koymuş olduğunuz yiyecekler ısınmaktadır. Fırın içerisindeki elektromanyetik radyasyonun kaynağı ise bir magnetron olarak karşımıza çıkıyor. Bu kısım mikrodalganın arkasında yer almakta ve cihaz sökülmediği sürece de görülmemektedir. Inverter, mikrodalganın radyasyon kaynağı olan magnetronun çalışmasını kontrol eden ve düzenleyen bir elementtir. Bu işlem ise daha önceki mikrodalga modellerinde bir transformatör tarafından sağlanmaktaydı. Inverter Microwave kullanımı diğer modellerdeki mikrodalga fırınlardan farklı olmamakla birlikte daha işlevsel bir üründür. Bu tür fırınlar yüzeyde daha fazla sayıda pişirme, buzlu yiyecekler buz çözme ve yiyecekleri ısıtma gibi farklı amaçlarla kullanılır. Buhar modu bulunan bu tip mikrodalga fırınlarda ızgara etkisi ile de et ve diğer yemekler pişirilmektedir. Aynı zamanda invertör mikrodalga ile elektromanyetik alan içerisindeki ani sıçramalar olmamakta ve düzenli bir ısıtma sağlanarak moleküler düzeyde gıdalara daha az zarar verdiği de belirtilmektedir.